İSTANBUL YAŞAM KOÇU YÜKSEL KÖKSAL05354336620
yukselkoksal10@gmail.com
ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİNDE EBEVEYN TUTUMLARININ ÖNEMİ
17/02/2019
Her çocuk,
birbirlerini seçmiş bir kadın ve erkeğin bilinçli birleşmelerinden
ekilmiş bir tohum olarak dünyaya düşer. Ve bu geliş onun seçimi bile değildir.
Çocuğun gözünü ilk açtığı bu en küçük toplumsal yapıya aile denir. Çocuk aile
içinde büyür ve yetişir. İyi kötü, güzel çirkin ne varsa bu yapının içinde
öğrenir ve şekillenir. Kimi zaman onayladığımız, kimi zaman hoşumuza gitmeyen
davranışlar sergileyebilir. O nedenle biz ebeveynler, biçtiğimizi
beğenmiyorsak, ektiğimize bakmalıyız. Tohumun, havasını, güneşini, toprağını ve
büyürken beslenmesini gözden geçirmeliyiz. Sonda ki sonucun nasıl olmasını
istiyorsak, toprağa düştüğü ilk andan itibaren, boy verene özen göstermeli ve
farkında olmalıyız. ‘’Çocukların yüreği yumuşak olur, istediğiniz şekli
verebilirsiniz. Ancak o yürek bir kez belirli bir şekle girince, eski haline
çok zor döner’’ Haruki Murakami Aile; içinde insan türünün üretildiği, toplumsallaşma
sürecinin ilk ve en etkili biçimde yer aldığı, ana-babalar ile çocuklar
arasında birincil ilişkilerin kurulduğu, ekonomik etkinliklerin yer aldığı bir
toplumsal kurumdur(MEGEP,2006, S.19). Toplumun temeli ailedir. Aileyi oluşturan bireylerin iyi
olması toplumu, toplumun iyi olması da bireyi etkilemektedir. Anne ve babalara
çocukları eğitme ve yönlendirme sorumluluğu düşmektedir. Çocuğun eğitiminde en
önemli kurum ailedir(Aydın, 2003 s.157). Aile çocuğun topluma uyum sağlama aşamasında ki ilk
basamaktır. Aile bireyleri ve çocuğun birbirleriyle olan etkileşimleri, çocuğun
aile ve toplum içindeki yerini belirlemesinde önemli rol oynamaktadır(Ural,
2006, s.25). Aile; çocuğun gelişimini, toplumsal uyumunu ve başarısını
etkileyen en önemli etkenlerden biridir. Çocuğun yaşamasında ve gelişiminde
anne-baba kadar önemli olan başka bir etken söz konusu değildir. Aile ortamındaki yakın, sıcak ve duyarlı ilişkiler aile
bireyleri arasında güvenli bir bağ oluşmasını sağlar. Duyarlı ve ilgili ailede,
çocuğun duygusal işaretleri doğru bir şekilde alınır; çocuğun istekleri ve
bakış açısı önemsenir; çocuğun gereksinimleri uygun bir biçimde ve zamanında
karşılanır. Aile, insanın fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının da
sağlandığı ilk yerdir. Sevgi, güven ve onaylanma ihtiyacı karşılanmış çocuklar,
psikolojik olarak dengede bireyler olarak büyürler. Ve aile bu ihtiyaçların
karşılanması gereken ilk yerdir. Bu ihtiyaçların karşılanması gereken
durumlarda, ebeveyn tutum ve davranışlarının nasıl olduğu çok büyük önem taşır.
Uzmanlar bir çocuğun hayatında, 0-6 yaşın çok önemli ve
değerli bir dönem olduğunu belirtir. Güvenli bağlanmanın oluştuğu bu yaşlarda
çocuk tamamen evde aileye bağımlıdır. Bu nedenle aile de verilen eğitimin okul
eğitiminden önemsiz görülmesi düşünülemez. 0-6 yaş, çocuğun hayatında çok büyük
öneme sahiptir. Zira insanın kişiliğine ait tohumlar bu yaşlarda ekilmekte,
bilinçaltı kayıtlar oluşmakta ve bireyin gelecekte hayata nasıl bir duruş
sergileyeceği ile ilgili temeller atılmaktadır. Bu nedenle Aile, çocuğun kişiliğinin biçimlenmesinde en
önemli çevresel etkendir. Kişilik, çocuğun kendisine, çevresindeki insanlara ve
dünyaya karşı tavırlarını belirleyen özelliklerin tümüdür, insanı diğer
insanlardan ayıran duruş, tutum ve davranış örüntülerini içeren ruhsal
özellikleridir. Aile, çocuğu gözleyerek öğrenme için gerekli olan modelleri
sağlar, bilgi ve beceriler aktarır ve deneyimler kazandırır (Kapusuzoğlu, 2006,
s.220). Çok yalın bir anlatımla, bu dönemde çocuk kuruluma hazır boş
bir bilgisayardır. Aile bu bilgisayarı amacına uygun bir yazılım ile
programlayacak olan yazılımcıdır. Ailenin hali, tavrı, tutum ve davranışları
çocuğun halini, tavrını, tutum, inanç ve davranışlarını etkileyecektir. Çocuk
aile ortamında büyürken; hayat, sevgi, saygı, güven, başarı, değer, para,
insan, aile, diğerleri vb. her konuda yaşam kodları oluşturacaktır. Neticesinde
aile tutum ve davranışlarından gördüğü, duyduğu, dokunduğu, hissettiği haliyle
bilişsel haritasına bu kodları işleyecektir. Ait olma ve sevgi ihtiyacını ailesinde sağlıklı şekilde
doyuramayan bireyden sağlıklı sevgi ilişkileri kurmasını beklemek hatalı olur;
ancak aile çocuğuna sağlıklı bir aidiyet duygusu yaşatmış onu sağlıklı sevmişse
çocuk da bir ömür sağlıklı ilişkiler oluşturabilme kabiliyetiyle donanacak;
aile çocuğuna sağlıksız aidiyet duygusu yaşatmış, sağlıklı sevgi vermemişse
çocuk da ömrü boyu sağlıksız sevgiler yaşayacaktır. Ta ki bu örüntüleri fark
edip düzeltmek için profesyonel destek alarak süreci sağlıklı şekilde
tamamlayan bireyler hariç. "Çocuğunuzu anlayabilmeniz için, onu kendine özgü
gelişim biçimi içinde, bir bütün olarak görebilmeniz gerekir. Ana-babalık
sanatı üzerine kurulan eğitsel felsefeyi iyice sindirin içinize. Çocuk
yetiştirmek, güç ve karmaşık bir iştir. Ne var ki dünyanın mutluluk getiren,
insana huzur veren en tatlı uğraşılardan da biridir. Bir ananın dünyaya sunacağı
en önemli armağan, mutlu ve güvenli bir insan olarak yetiştirilmiş
çocuklardır." (Dr. Fitzhugh Dodson) Günümüz çağdaş dünyası kişiliğini, zekâsını ve yeteneklerini
de geliştirmiş, kendine güveni olan, sorumluluk bilincine sahip bireyler
aramaktadır. Eğitim sadece okulların sağladığı bir avantaj değildir.
Çocuklar için asıl eğitim evde alınan eğitimdir. Ailede verilen eğitim sadece yanlışların düzeltilmesi,
öğütlerde bulunmak, uyarmak anlamına gelmez. Çocuk eğitmek, yetiştirmek,
çocuğun kişiliğinin tüm potansiyelinin gelişebileceği bir ortamı okul dışında
ve okulu tamamlayıcı olarak ev içinde sağlamak ve bunun işlevselliğini temin
etmek demektir. Uçakların uçuşa hazırlandığı havaalanları gibi ev ortamları da
çocukların hayata hazırlandıkları yaşama uçuş alanlarıdır. ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN ANNE VE BABALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKEN
DOĞRU TUTUM VE DAVRANIŞLAR NELERDİR? İŞTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER... Adil ve tutarlı bir
disiplin uygulayın Çocukların karşısında toplumu ilk temsil edenler anne ve
babalarıdır. Dolayısıyla toplumun beklentileri ve bu beklentilerin nasıl
karşılancağını en yumuşak şekilde iletebilecek kişilerde onlardır. Çocuğun
toplumla uyumlu bir yetişkin haline getirilmesi önem taşır. Aynı zamanda adil
ve tutarlı olmak gerektiğinden disiplin uygulamak hassasm bir konudur.
Tutarlılık konusundaki zaaf, ilişkilerinde kendi sınırlarını korumaya çalışan
kafasının karışmasına sebep olabilir. Özgüveni sağlamak
için eleştiriyi dozunda tutun Bir çocuğun gelişimi hergün değişiklik gösterir. Onlar
sadece ebeveynlerin söyledikleri kelimeleri değil, kelimeleri söylerkenki
tonlamalarını da duyar. Kendi vücut dillerini gözlemler, tanır, yüz ifadelerini
izlerler. Çocuk ve ebeveynler arasındaki ilişki diğer tüm insan ilişkilerinden
daha yoğun biçimde, sözel iletişimin dışında sözel olmayan iletişim
aracılığıyla gelişir. Ebeveynler çocuklarına tutarsız, eleştirel veya sevgisiz
davrandıkları zaman çocuklar kendilerini değersiz hissederler. Bazı ebeveynler
çocuklarının olumsuz davranışlarına odaklanır ve onları sürekli eleştirirler.
Belli bir dereceye kadar eleştiri gerekli olabilir, fakat çocuk sadece öfke ve
eleştiri duyarsa özgüveni zayıflayacaktır. Sarılın ve
sevdiğinizi söyleyin Çocuğunuza sarılmak, onu övmek ve sevdiğinizi söylemek iyi
davranışlar geliştirmesini sağlar. Eğer çocuğunuz olumsuz bir davranış
sergilerse yanlızca davranışı eleştirin çocuğunuzu değil. Nitekim, birçok
ebeveyn bu durumu daha da ilerletip çocuklarını uzun zaman zedeleyecek
kelimeler sarf ediyor. Psikoterapistler, danışanlarının çocuklarında
karşılaştıkları sert dil yüzünden zarar gördüklerini söyleyebilirler. ''Seni
görmek istemiyorum'', ''beni iğrendiriyosun'', hepsinin en kötüsü ''seni artık
sevmiyorum'' gibi cümleler çocukları oldukça fazla incitir, sonraki
yaşamlarında olumsuz etkiler. Çocuğunuzu başka çocuk ya da kardeşiyle
kıyaslamak ve aşağılamak da zedeleyici bir davranıştır. Çocuğunuzu
planlarınıza dahil edin Günümüz çalışma koşullarında aile bireylerinin birbirlerine
vakit ayırmaları oldukça zor. Bu nedenle birçok ebeveyn sadece birkaç sosyol
aktivitede çocuklarının yanında olabiliyorlar. Çocuğa daha fazla zaman
ayırabilmek için tüm aile bireylerinin akşam yemeği dahil paylaşılabilecek tüm
ortamlarda bir araya gelmesi ve bunu çoğaltacak tutumlar geliştirmesi önem
taşıyor. Ancak burada yaratılan zaman tek başına yeterli değildir. Önemli olan
paylaşımında yeterli ve karşılıklı doyurucu olmasıdır. Nicelik olarak artmış
ancak nitelik olarak değersiz paylaşımların ne çocuğa nede anne babaya katkısı
olmayacaktır. Onu sabırla dinleyin Çocuklarınız herhangi bir zamanda yanınıza gelip konuşmak ya
da size soru sormak istediğinde ona zaman ayırın ve sabırla dinleyin. Her
soruya cevap vermeye çalışın. Çocuklar meraklıdır. Eğer anne baba bu merakı
gidermezse başkaları yapacaktır. Cevaplar ders verir biçimde olmamalı mümkünse
kısa ve somut olmalıdır. Cevabını bilmediğiniz bir soruyla karşılatığınızda bu
cevabı bulmak için gerekli çabanın içine girmek gerekir. Eğer çocuklarınız
sizinle konuşmaya gediğinde sürekli ''şuan uygun değilim'' yanıtı
karşılaşırlarsa hayal kırıklığına uğrayıp kendisinin hiçbir zaman birinci
öncelikte olmadığını önemsiz olduğunu düşünebilir. Sorumluluklarının
farkına varmasını sağlayın Eğer çocuklarınıza beklentilerinizi anlatır, ilişkinizdeki
kuralları açıklarsanız onlar da kendi sorumluluklarının farkına varırlar.
Böylece çocuğunuz dürüst ve açık davramayı da öğrenecektir. Aile içinde bir
problem yaşadığınızda bunu çocuğunuzla konuşup tartışmaya açın. Çocuklarınızla
birlikte doğru çözümü bulmayı deneyin. Görüşmenizde çocuğunuzun da katılımcı
olmasına izin verin ve en iyi çözümü bulmaya çalışın. Böyle bir görüşmeye
katılan hem özgüveni gelişir hemde etkin iletişimi öğrenir. Onun rol modeli
olduğunuzu unutmayın Çocuğunuz sürekli size bakarak hayatta nasıl var olması
gerektiğini öğrenir, konuşmalarınız ve davranışlarınızı izleyerek sizi tekrar
eder. Çünkü çocuğunuz için en iyi rol model sizsiniz. Eğer çocuklarınıza saygı,
şefkat, dürüstlük, sıcakkanlılık, cömertlik gösterirseniz ve böyle
davrandıklarında onları takdir ederseniz, bu davranışları sergilemelerini
sağlayabilirsiniz. Yüksel Köksal Aile danışmanı &
Kişisel Gelişim Profesyoneli Mylife Danışmanlık ve
Koçluk Merkezi İletişim ve randevu:
0535 433 66 20 / 0544 724 36 50 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Teknoloji Bağımlılığı Nedir? Zararları ve Nasıl Önlenir? - 30/06/2019 |
Teknoloji Bağımlılığı telefon, bilgisayar, akıllı cihazlar ve oyun konsolları gibi dijital aygıtların, aşırı ve kontrolsüz kullanımı sonucunda ortaya çıkan bir bağımlılık çeşididir. |
BERTRAND RUSSELL’IN ‘MUTLU OLMA SANATI’ İSİMLİ KİTABINDAN ÇIKARILACAK 6 DERS - 04/04/2019 |
arihin en büyük filozoflarından Bertrand Russell’ın aykırı kitaplarından ‘Mutlu Olma Sanatı’, ufkunuzu geliştirip bakış açınızı değiştirecek yaklaşımlar sergiliyor. |
ANNELİK VE CİNSELLİK İKİLEMİNDE YANLIŞ BİLİNEN KONULAR - 31/03/2019 |
GEBELİK VE CİNSEL YAŞAM |
CİNSELLİK KADINLARIN ANLAM DÜNYALARINDA FARKLI BİR KÖŞEYE OTURUR - 29/03/2019 |
Modern toplumlarda kadınlar için cinselliğin anlamı da farklıdır. |
Çocuklara Empatiyi Yapabilmeyi Nasıl Öğretebiliriz? - 23/03/2019 |
“Empati başka bir insanın bakış açısından bakmanın çok daha ötesine geçiyor” |
Bir Psikologun Yazdığı Mektuptan İlişkiler Üzerine 16 Kıymetli Tavsiye - 21/03/2019 |
Psikolog Gerald Rogers zor bir boşanma geçirdikten sonra Facebook arkadaşları ve takipçileri için bir açık mektup yazmış. |
Çocuklarda ki Sosyal Fobi Nedir? Belirtileri ve Kurtulma Yolları Nelerdir? - 15/03/2019 |
İnsanın yaşamını olumsuz yönde etkileyen sosyal fobi nedir? |
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ VE KURTULMA ÖNERİLERİ - 08/03/2019 |
Toplumda çok fazla önemsenmiyor ama özgüven eksikliği çocuk yaşlarda başlayıp yetişkin dönemde; depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor. |
BİLİNÇALTI NEDİR VE NASIL ÇALIŞIR ? BİLİNÇALTIMIZI PROGRAMLAYARAK YAPABİLECEĞİMİZ İNANILMAZ ŞEYLERİ - 28/02/2019 |
Bilinçaltı Nedir? |
Devamı |